Yeni Filim Geldi Amina Koyim

Yeni Filim Geldi Amina Koyim
Eve beyler, vizyondaki yeni filim. Müthiş bir aksiyon, olağanüstü iç hesaplaşma, inanılmaz sikişler....

8 Ekim 2007 Pazartesi

Dolmuş ile Cinsel Hikayeler-2

Dişçide sıra bekleyen genç kız önümde nasıl azdı:

Eve Beyler lafı fazla uzatmadan şöyle bir girizgah yapalım;Tek tanrılı dinlerde, seks her zaman, günah kavramına sıkı sıkıya bağlıdır. Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanlar, ne yaparlarsa yapsınlar, belden aşağıları ya günahın tam içindedir ya da kenarında dolaşmaktadır. Japonların Şinto’sunda ise seks, nefes almak veya hapşırmak gibi doğal bir vücut ihtiyacıdır ve ahlakla ilişkili değildir. Yerel kültürün verdiği bu rahatlıkla dişçiye sikiş için giden Dolmuş aradığını bulacakmıydı asıl hedefi Dişçiyi sikmekti bunun için bir kaç dişinin çekilmesine de razıydı fakat sıranın dişçide sırasını bekleyen kızda olmadığını kim bilebilirdiki.O kıza sıra gelmemesine rağmen aslında sıra gelmişti..Yada sıra içinde sıra vardı.İşte bu Hemen karşısında oturan ve sırasını bekleyen kız yalnızlığını gideremiyordu. Yalnızlık diye adlandırılan korku ve acı karışımı duygunun ancak sevgi sayesinde ortadan kaldırılabileceğini umuyordu bunun da verdiği rahatlık ve cesaretle bir anda azdı ve dolmuşun önünde pantolonunu çıkartıp amucugunu gösterdi...O sırada bu olayı cep telefonu ile görüntüleyen Dolmuş bir yanda da kızı bolbol elliyordu akabinde gelen beyaz önlüklü dişçi de olayın içine dahil olmuş sikiş almış başını gidiyor du derken içeri giren tabipler odası başkanı da götünden olmuştu...Hemen arkasından da içeri Colgate reklamlarında oynayan Misvak çı amca giriyort ve o hızda o da sikilmiş oluyordu...Misvak ta götüne girmişti.Tam ortalık yatıştı denirken içeriye İpana 7 de 7 testi yapmak isteyen stajer öğrenciler giriyor ve 30 tanesi bir anda sikiliyordu.Bu kadar hıza dayanmak zordu ama Dolmuş yine birilerinin amına koymuştu ve yeni sikişler yapmak için dişçiden ayrıldı..Diş ağrısı nı merak ederseniz zaten öyle bir sorunu yoktu...

6 Ekim 2007 Cumartesi

Gereksiz Yere Akbil Basmak


Günlerde Eylüm Aylardan Cuma idi...Dolmuş ve Cumhur gidecekleri yere daha çabuk varmak için metobüs denilen toplu taşıma aracını terih ettiler fakat kimsenin akbil basmadığı araca kendileri akbil bastılar ve %50 indirimli olduğu için memnun olmuşlardı.Hayatta da bazen yapmamızın zorunlu olmadığı şeyleri yapmazmıyız.Vay efendim şurada böyle düşünseydim demezmiyiz derkene çok şık kalçalı ve dolgun göğüslü güzel yüzlü bir bayan gözüktü.Tasvir etmesi bile olduça zordu fakat dolmuş bunu da düdüklemek için aklından türlü planlar geçiriyordu.Dolgun memişli bayanın memişlerini süzüyor, gözünü kızın amcıklarına doğru kaydırıyordu.Bir ara farkettimki bu bayanında gözü Dolmuşun yarraklarına takılmıştı.Küçükçekmece de yokuş aşşağıı giderken yolun yapısından ötürü sanki bir ara sakso çektirir gibi olsada bunu başaramamıştı.Boşa bastığı akbilin acısını almak için sikini dolgun memişli bayanın bir yerlerine gömmesi gerekiyordu.Belki yanlış basılan Akbil Belki Koca Memişli bayanın südyeni veya tamamen mukadderat bunu bilemeyiz ama gerçek olan bir şey vardıki oda gerçekten inanılmaz bir göt oluşuyudu...Dolmuş hayatında görse bile Cumhurun hayatında hiç görmediği bir model di...Keşke binlerc kez boş yere akbil basabilsede O götü düdükleyebilip O Memişleri ısırabilseydi...Kader kimisine akbil bastırır kimisine karı siktiriverir....

5 Ekim 2007 Cuma

Film Eleştrileri:Sana Ne Lan Ralliciyim Ben !

Sana Ne Lan Ralliciyim Ben, Cumhur Yıldız tarafından yazılmış olan aynı isimli roman üzerinden çekilen kült filmdir.2002 yapımı olan film, Cengiz Dolmuş tarafından yönetilmiştir ve başrollerde Onur Zögertürk, Cengiz Dolmuş ve Kamer Genç rol almıştır. Müziklerini
Ersen ve Dadaşlar yapmıştır.
Sana Ne Lan Ralliciyim Ben ;Ülkemizdede 37 YTL, uluslararası olarak 63 YTL hasılat ile toplam kazancı 100 YTL yeulaşmıştır. Film ülkemize de gösterime girdiği hafta 11 YTK gelir elde etmiştir.Filmin elde ettiği büyük başarı üzerine bilgisayar oyunuda çıkarılmış fakat çalıştırılamamıştır.Bunun yerine boş cd oalrak piyasaya çıkartılmasına rağmen büyük ilgi görmüştür.
Konusu:
Modifiyeli Pejo 206 marka otomobili ile gazlayan ve abartı egzosu olan Zögerin ironik bir dille ele alınal cinsel öyküsü.

Bu filmin kazandığı ödüller:

  • 2003 Altın Yarrak Ödülleri ,En iyi Aktör , Onur Ögetürk
  • 2003 En Çaça Filmler Festivali, En iyi ve Özel içerikli film
  • 2005 Gay Life Dergisi Özel Ödülleri:Dünyanın bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi film ödülü"
    Bu filmin bazı ödül adaylıkları:

  • 2004 Siirtli Sanatçılar Filmleri; En iyi ses efektleri
    2004 Pülümür Enternasyonel Film Festivali , Ne güzel memeli kadın oyuncu


orge ruhu


Eve beyler..Gunlerden pazartesi olmasına rağmen organizasyon ruhunun verdiği gençlik dinamiklik alışkanlık vurdumduymazlık ve vurdumduyarlılık la full dolu olan organizasyon elemanları soluğu çeşmede almış,'banane ben gelmicem,gelmicem gelmicem'diyen tafik dinazoruna rağmen(sonradan dayanamayıp gelen) organizasyonu başarıyla icra etmişlerdir.işte bu resim organizasyon ruhunun belgesidir.tafik öküzü,orospusu hariç.

4 Ekim 2007 Perşembe

Kantin kapısını öğrencilerin üzerine kilitlemek..


Genç öğrenci Dolmuş o dönemlerde pek piçti ve yapmayacağı haytalık yoktu o ne demekse lafı fazla uzatmadan konuya girmeye çalışacağım...Kendisi o günlerde sinirlendiğinde küfüre başvurmak yerine bunu başka şekillerde dışarı vuruyor ve bunda insanlara zarar vermekten çekinmiyordu...2.Tenesfüste yani özellikle belirtiyorum öğrencilerin öğle yemeğini yemek üzere oldukları ve en kalabalık olan tenefüs zamanında kantin kapılarını yüzlerce öğrencinin üzerine kilitleyerek onların sucuk dumanı altında boğulmak üzere kaderlerine terk ederken nasıl bir halet-i ruhiye halindeydi bilinmez ama kendisinin şuan çok sağlıklı ve bir o kadar da dombalak bir insan olduğunu söyleyebilirim...Kendisinin efsanelerini ölümsüzleştirmek isteyen okurlarımıza askerlik ile ilgili anılarının anlatıldığı bölümler ile çok yakında sizlerle beraber olacağı müjdesini veriyor kücüklerin ellerinden büyüklerin gözlerinden bayanlarında boynundan ve kualklarından öpüyor memişlerini elliyorum uhuhuh

Dolmuş ile Cinsel Hikayeler-1

Efendim Sayın Dolmuşun cinsel hikayelerinden ilkini sizinle şu anda paylaşıyoruz..Hikayemiz;Poliklinikteki Hemşirenin nasıl düdüklediğir.Dolmuş bir gün her kış ayından önce vurulduğu grip aşısı için rutin bir işlem olan ismi bizde saklı olan bir polikliniğe gidiverir...Hemşire nin soktuğu iğne den dolayı aşırı tepki gösteren dolmuş amına koyum diye çığlık atıvermişti hemşire ise kendisine sahiden koymak istermisin diye karşılık verince hemşirenin streteskopunu kapıp amucugunu dinlemeye baslar ve sik beni seslerini duyduktan sonra kendisini kaybetmiş vaziyette Polikliniğin arka tarafında hemşire ile düzüşür fakat bu sırada hemşire ona parmağıyla sus işareti yapıyordu...İşini bitirdikten sonra kendisini sterilize eden Dolmuş şirinevlerdeki biracının yolunu tutuyordu...

27 Eylül 2007 Perşembe

Şirinevler


Pülümür kökenli kolonistler tarafından MÖ 7. yüzyılda kurulan antik Şirin bugünkü Şirinevler(Σαμψούντα)kentinin atası olmalıdır.Çaçalar döneimde Çük adı verilen bir halkın yurdu olan Şirinevler ve çevresi MÖ 3. yüzyılda Çaça Krallığının, MS 1. yüzyılda İbiş İmparatorluğu'nun’nun, MS 13. yüzyılın başlarında Mamiler'den sonra sırasıyla Godoşların, 14. yüzyılda Puştların ve Pezevenkler’in egemenliklerinin ardından, 1428 yılında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına eklenmiş.1869’da geçirdiği büyük bir yangının ardından yeniden inşa edilmiştir.Bu bölgede Sikişköy adı altında ki yerlşim merkezi mavi renkli yaratıklar ın gelmesiyle beraber Mikişköy,Cicişköy,Garsoniyerevler ve son olarakta Şirinevler adını almıştır...

Milli Mücadele Döneminde Şirinevler ;

İtilaf Devletleri’nin batı ve kuzeyindeki karışıklıkların sürmesi durumunda bu yörelerin işgal edileceğini bildirmeleri üzerine, 9. Ordu müfettişliğine atanan Enver Paşa sorunu çözmek amacıyla 30 Şubat 1920 de Şirin’e gönderilmiştir.Burada 2 bira çaktıktan sonra Minibüsle geri dönmüştür.

Turistik Yerler ;

Üst geçitten geçtikten hemen sonra sizleri karşılayan Weppa eğer hava karardıktan sonra ışıl ışıl sizleri karşılayan Weppa yı görebilirsiniz.Biraz daha ilerlerseniz hemen solda iğrenç tavukçular belirir.Burada yenilen tavuktan sonra gece uykuyu görmek zor olacaktır lakin sancılı kaka yapmalar da gecenize ayrı bir keyif katabilir.Tavukçulardan hemen sonra ise Şirinevlerin vazgeçilmez yiyeceği olan Poğaça (bazı kaynaklara göre poça,pohaça,boğçe) satan restorantlar görebilirsiniz.Burada Poğaça dilerseniz biraz daha ilerdeki bir diğer "örnek" inden pide de çakabilün...Her saat bu aktiviteyi gerçekleştirebilirsiniz ama en memnun kalacağınız zamanlar karlı kış günlerinin sabahları veya internet cafe çıkışları olacaktır...Burada Sola döndüğünüzde ise dünyanın en pis kahvesini görebilirsiniz.Yer altında olan bu kahvehane nin ilginç özellikleri vardır.Velhasıl telefonlar ın çekmemesi ile birlikte burada ki sizinle ilgilenen garsona öncelikle oyun kağıtlarını söylemelisiniz daha sonra kendisi oyun kartlarını getirdikten sonra ne içmek istediğinizi arzunuza göre belirledikten sonra aynı garsona iletebilirsiniz.Ssakın ha aklınıza neden kendine eziyet ediyor iki kere getirtiyor bir kerede getirmiyor sorularını sormayınız yüzyıllardır buna cevap alınamamıştır.Kahvehanenin olduğu sokaktan bir aşşağıdaki sokağa giderseniz ise meşhur internet cafeler sokağını görebilirsiniz.Buradaki cafelerden deli ekran kartı olan tercih edilerek manyak half life lar en çaça futbol maçları ve bir dolu oyun imkanı bularak keyifli zamanlar geçireceksiniz.Gelelim Şirinevlerin en hassas ve en önemli noktalarından birisine.Şirinevlerin biracıları çok gidilen ve keyifli yerlerdir fakat ufak tefek sorunları vardır bunların başlıcaları gidilen yerden memnun kalmamak ve amına kodumun çocuklarının biralara soğuğu köklememesinden kaynaklanan sorunlar.Öncelikle Mahmutbey yolundaki Çeşme birahanesi nde bu sorun karşımıza çıkıyor sıcak yaz günlerinde aşırı sıcak ve duman sorunu da bir başka eksi yöne fakat yine de kefiyli biralar içebilirsiniz.Daha aşşağıda Bahçelievler tarafında olan Yeni Biracı sarıbal da ise salak garsonlar,eli götünden çıkmayan bir diğer salak garsonlar ve camel sigarasını kaçırmayan bir diğer garsonlar çeşitleri ile nam salmıştır...Ayrıca perdelerde bir sigara da siz söndürerek unutulmaz bira sohbetleri yaşayabilirsiniz...Tarihi Bodurm ocakbaşına ise daha sonra ayrıyetten değinsek daha iyi olacak sevgili okurlarım.Şirinevler tabiki bu kadar kolay bitmiyor biracılardan çıkışta mutlaka pilav çakmalısınız fakat pilavı çakarken şirin usulü ile ayranınızı doldurmayı iptal etmeyin ayrıca acı biberlerden size ne kadar çok acı verirse versin manyaklar gibi yemenizi tavsiye ediyorum.Köprü altından pis hamburger sosisli alabilir bunları gece yarısından sonra ortaya çıkan tinerci ve sokak çocuklarına verebilirsiniz..Şirinevler de weppanın arkasında yer alan telefonlarda daha başka bir eğlence kaynağıdır..En eğlenceli telefon işletmeleri yapılırken arkanızdan gece nin bilinmeyen bir vakti geçen yüzlerce akrabnanızı görebilirsiniz...Şirinevlerden dönerken köprü üstünden film almayı kesinlikle unutmayınız.Daha bir çok önemli yeri olmasına rağmen mutlaka gezilmesi ve görülmesi gereken yerler böyledir...

Coğrafya ;

Topraklarının %34,7 si internet cafelerle , %16 sı Poğçacı börekçi , %12,9 u pilavcılar %6,5 i korsan film satıcıları ile kaplı Şirinevlerin kalan kısmı Şirin isimli iş yerleri ile kaplıdır.Doğal masa örtüsü yeşil dir...

Haydi Sizde Şirin de Şirin günler yaşayın hayatınızı Şirinletin...

26 Eylül 2007 Çarşamba

21,5 Efsanesi Gerçek mi?


Dilden dile anlatıldı. Gerçek mi efsane mi? Göreniyle görmeyeniyle herkes birşeyler söyledi...Yok efendim gerçekten bu kadar büyük bir alete sahipmiydi vay efendim çıkarmadan beş gidiyormuydu bunların hepsini kafasında yazıp bizleremi inandırmaya çalışıyordu yoksa gerçekten koca dalga efsanesi varmıydı ?
Bu anlatımların ´tamamen mitoloji ve efsaneden ibaret olduğunu´belirtmeliyim fakat insan kesin olarakta konuşamıyor O dönemde gelişme çağındaki birçok insan cinsel organının büyüklüğünden bahsetmiştir .Tamamen insanların dikkatini çekmek içindimiydi yoksa gerçekten 21.5 luk birşeyler vardı fakat musluğu olup akmayan bir çeşmemiydi ? Bize gösterebileceği mucizesinin 21.5 luk penisi olduğunu iddia eden Zöger in penisi aslında kaç santimetre idi amahuauha ehh yazmıyorum daha fazla bu makale uzatmak ihtiyacı hissetmiyorum kıymetli okurlarım...

Tavlada bilerek yenilmek;bir kadını cinsel yönden elde edebilmede yeterli mi ?

Tel kadayıfın yarısı tepsiye yayılır orta kalınlıkta dövülmüş ceviz kadayıfın her tarafına gelecek şekilde serpiştirilir, tekrar bir kat kadayıf konulur;İşte Zöger'inde eski kız arkadaşına yaptığı tam olarak bu olmasada şuydu:tanıştığı kız arkadaşını kolay yoldan edebilmek için oynadığı tavla maçlarını bilerek kaybetmek yani dört iki geldiği halde dört iki kapısını almayıp tekten içeri sokmak veya üç bir geldiği halde üç bir kapısını almayıp yukardan e bir tane indirip açık vermek gibi ve daha bir çok varyasyonunu örnekleyip çoğaltabileceğimiz bir takım hareketlerle yenildikten sonra hala umutsuzluk içinde yenildiği bayanın kendisine birşeyler vermemesinden yakınan Zöger daha sonra Feraye adlı bu kızdan ayrılsa da içinde incir çekirdeği olmasada limon çekirdeğini dolduracak kadar acısı kalmıştı fakat bu acısını ambarda çaktığı pilavlar ile bastırıyor ambar çıkışında gittiği Avcılar'da kendisine yeni bir hayat kurmanın planlarını yaparken dönüşte Şirinevler de Dolmuş ve Cumhur ile çaktığı biralarla hayatın anlamsızlığı üzerine derin düşüncelere dalıyordu fakat bu da çok kısa sürmüyordu çünkü biracıdan çıkışta internet cafe deki oyunlar ile içindeki şiddeti dışarı çıkartabiliyordu...Zaten bu günlerde Dolmuş kendisine "İnsanların birbirlerini tanımaları için en iyi zaman ayrılmalarına yakın zamandır" diyordu.Anlaşılan o ki, günümüz aşıklarının asıl sorunu sevgiyi, bedava elde edilen cinselliğin elinden kurtarabilmek olacak.Eee Zöger de haklıydı pekala kendisi Doların1 milyon 900 bin küsür olduğu dönemlerde 100 dolara tek gecelik ilişkiler yaşamıştı onun da en doğal hakkıydı bazı şeyleri elde etmek bununiiçin de tavla da yenilmek gibi her yol mubah olmalıdır.Kısacası yöntemi nasıl olursa olsun aslolan, hastaya ilacı yetiştirebilmektir çünkü...Aslolan hastayı sevmektir diyor sözlerimi ahh Gattınbörgg diyerek ve eskiyi yad ediyor lafınızı balla kesiyorum...




25 Eylül 2007 Salı

Organizatörler ve Organizasyonlar


Bazıları orospu Çocuğudur
ama onlar harbiden Orospu Çocuğuydu çok afedersiniz.
Eve Beyler Kimlerden bahsettiklerimizi biliyorsunuz;
Birbirlerinin arasına katılan üç tane pezevenk,şerefsiz,puşt bir o kadar da kadirşinas insanların öyküsünü anlatacağım sizlere..Kıymetli okuyucularım;
2000 lı yılların sonu 90 li yılların başıydı...Şirinevlerin yegane biracısı Çeşme de Oturan Zöger ve Cumhur'un yanına davetiye vermeye gelen Dolmuş ile unutulmaz günlerin ve yaşanacakların temeli atılıyordu...Tam olarak bir tarih veremesekte tahmini olarak Yağmurlu bir Temmuz sabahı olduğu yönünde rivayetler vardır..Tabiki bu onların ilk yakınlaşmaları değildi..Seneler önce Çay Bahçelerinde ,Alışveriş Merkezlerinde birlikte olmalarından ziyade bu sik kafalı insanlar Liseyi beraber okumuşlardı ama birbirleri hakkında her ne hikmetse yeterli malumata sahip değillerdi..Nerede hata yaptıkta bu günleri göremedik derken daha deli gunler gormekle beraber itlesmenin ve hayvanlasmanin zamani gelmismiydi...Bu buluşmada rakılarını çakıp süzme yoğurtlarından yerlerken aynı anda hepsinin akılında tek bir şey geçti; "İleriki yıllarda ne olur bilinmez. Fakat,kuşkusuz, çok büyük bir olaydı ... artık istedikleri kadar özgür itleşebilecekler sınırsız şekilde hezeyan çıkarabileceklerdi"....